11. Sosyal Medya |16 Gün 16 Yazı

Merhabalar
Günün bitmesine az kalmış o yüzden hızlıca görelim bugünün sorusunu.

11. Sosyal medyanın 3 iyi 3 kötü özelliği hakkında konuşalım mı bugün ?
Konuşalım tabii konuşalım. Bugün burada toplanmamıza imkan sağlayan sosyal medyayı artılarıyla ve eksileriyle konuşalım bakalım.

Şimdi öncelikle bilmiyorum oradan bakınca belli oluyor mu ama ben bir sosyal medya bağımlısıyım. Evet bu durumu kabullendim artık. Bir kere kabullendikten sonrası daha rahat oluyor, tabii sürenin dozunu kaçırmadıkça. Yine de sosyal medyasız yaşar mıyım? Tabii yaşarım ama büyük bir boşlukla.

Şimdiiii gelelim benim meretin güzel özelliklerine.

1. Bir kere bu meretin en güzel yanlarından biri okyanus ötesini bile hemen yanıbaşımıza getiriyor oluşu. Sevdiğim bir çizerin yeni çizimine ulaşmam sadece saniyelerimi alıyor ya da sevdiğim bir şarkıcıya ulaşmak bir tık uzağımda sadece.

2. Aynı zevki paylaşan insanları biraraya getirişi. Çevrenizde aynı şeylerden keyif aldığınız birileri yoksa ama siz bunları birileriyle paylaşmak istiyorsanız imdadınıza sosyal medya yetişiyor. Sanırım benim en birinci kullanma amacım da bu: konuşmak. Zamanında Alacakaranlıkı okuyup hemen ertesinde Alacakaranlık forumuna neden üye olduysam bugün twittera, instagrama, buraya üye oluşum da bundan sebep. Yoksa beğendiğim bir kitap hakkındaki düşüncelerimi defterime de yazabilirim ama buraya yazıyorum ki başkalarıyla da o konu hakkında konuşup tartışabileyim. Bir şeyi beğendiysek birlikte övelim, birlikte methiyeler dizelim. Bir şeyleri kendime saklamayı sevmiyorum o yüzden de dizi olsun, kitap olsun, düşüncelerim olsun paylaşmayı seviyorum. Bu sayede çok iyi dostlar da edindiğime inanıyorum, takipçi-takip edilen ya da kullanıcı olmakan çıkıp gerçekten arkadaş olma şansına eriştiğim insanlar oldu ve bu da benim için sosyal medyanın tüm eksilerine değecek bir şey. Gülü seviyoruz, hem de çok, o yüzden dikenine de dikkat edeceğiz.

3. İlham kaynağı. Instagram olmasaydı bilmiyorum amigurumiden haberim olur muydu ya da bujo denen şeyin varlığından. Çevremde böyle şeylerle ilgilenen kişiler olmadıkça bunlarla büyük ihtimalle asla tanışamazdım. Ama şanslıyım ki sosyal medya sayesinde böyle hobiler edinebiliyorum, her taraf ilham veren şeylerle dolu.


Övdük övdük övdük şimdi biraz da gömelim.

1. Zaman algısını köreltmesi. Bir şuna bakıp çıkacağım dediğim ama asla çıkamadığım üstüne alakasız bin tane şeye baktığım günlerin sayısı çoktur. Dikkatli olunmadığında zamanı hüüüüüüüp diye içine çekme yeteneği var bu meretin.

2. Her şeyi bir tık ötemize getirmesinin bir de acı tarafı var. Ay o çok güzelmiş, şu şahaneymiş derken isteklerimiz hiç son bulmuyor. Daha geçenlerde sırf çok güzel çizim yapmalarına imrendim diye çok ciddi ciddi ipad alıp dijital çizim yapmak istedim. Gayet masum bir istek aslında değil mi ne güzel bir çizim yapmak diye düşünebilirsiniz ama şöyle bir durum var ki ben kağıt kalemle bile çizim yapamıyorum. Temel seviyede çizim yapmaktan bile çok gerideyken ipaddir dijital çizimdir benim neyime. Ama insan bu görüyor ve istiyor...

3. İnsanlara gereğinden fazla güç vermesi. Anonim bir kimlik arkasına saklanınca herkes kendinde başkalarını eleştirecek bir gücü olduğunu sanıyor. Birilerine ağızlarına geleni söylerken (yazarken) bu sanal kimliklerin arkasında duyguları olan gerçek insanların olduğu unutuluyor.

Ööyle işte dostlarım, para için söylenen "varlığı bir dert, yokluğu yara" sözlerini sosyal medya için de aynen söyleyebiliriz diye düşünüyorum. Bize düşen bilinçli olup zararlarını olabildiğince en aza indirmeye çalışmak.

Bir günü daha böyle kapattık, yarına inşallah görüşmez üzere!


Share:

5 yorum

  1. Gerçekten de, varlığı bir dert, yokluğu yara :) Hayırlısı bakalım...

    YanıtlaSil
  2. Kötü özelliklerde 3. maddeye sonuna kadar katılıyorum. Senin sevdiğini ben sevmedim diyelim. Bu durumda ya yorum yapmamam ya da yapsam da düzgün bir şekilde kendimi açıklamam gerek ama olmuyor işte :/

    YanıtlaSil
  3. Sosyal medyanın benim için en kötü yanı kendimi sürekli birilerini kıskanırken bulmam. Bir ara ciddi bunalıma girmiştim. Çok şükür bir derdim,sıkıntım yok ama sanki herkes benden daha mutlu, daha başarılı, daha güzel, daha sosyal gibi geliyordu. Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını ve insanların sadece mutlu anlarını paylaştığını fark edince eskisi kadar etkilenmemeye başladım. Yeni bir şeyler öğrenmek içinse ideal ortam.

    YanıtlaSil
  4. "varlığı bir dert, yokluğu yara" kısa ve öz bir yorumlama olmuş. :))
    Artı ve eksileri kısımları içinde sizinle aynı fikirleri paylaşıyorum :)

    YanıtlaSil
  5. Gömmelerde madde 2=ben :) Çöp adamdan öteye gittiğim pek söylenemezken bir hevesle grafik tablet aldım, öylece yatıyor. Sosyal ağlarda çizimleri görünce insan kendinin de yapabilmesini diliyor. Ama keramet cihazda değil, elde :) Bir de alım sürecini o kadar stres haline getirdim ki. Yok hangisi olsun, neden olsun, neden olmasın. Bir sürü parametre; özellikler, fiyat, ayrıca fiyat/performans. Yok YouTube'tan görüş videoları seyretmeler, falan filan :) Marka olanı almayı tercih etmeme kararımdan cihazın bu yan gelip yatışı dolayısıyla pek memnunum :) Neşeli ve sağlıklı sevgilerle :)

    YanıtlaSil

Bir merhaba, iyi günler ya da sağlıcakla kalın da kafi!