Kitap Yorumu: Nefret Oyunu-Sally Thorne (The Hating Game)
Sayfa Sayısı: 384
Yayınevi: Yabancı Yayınları
Türü: Romantik, Yetişkin
Ufak bir itirafla başlamak istiyorum: klişeleri severim. Hikaye mantık kuralları çerçevesinde işlendiği sürece (işin içine romantizm girince mantığın biraz kenara çekilmesini kabullenebilirim) ve üslubu da güzelse klişeleri içeren kitapları okumayı, dizileri izlemeyi seviyorum. Nefret Oyunu da sağ olsun en sevdiğim klişenin neden en büyük aşklar nefretle başlar olduğunu bir kez daha hatırladım.
Nefretten doğan aşkları seviyorum çünkü:
1- Laf dalaşını seviyorum. Hele de karakterler laf cambazı, zeki kişilerse.
2- Flört kısmı uzun oluyor. Bayağı uzuuuuuuuun. Bu süre zarfında karakterlerin sözde didişmeleri, yapılan ufak ama anlamlı jestler, birbirlerinden hoşlandıklarını bir türlü fark edemeyişleri, karakterler arasındaki ısınan hava vs. bunlar hep artı puan, gözümden kalpler çıkarak okumama neden olan şeyler.
3- İtiraflar. Sonlara yaklaştıkça dökülen itiraflara zaafım var. Çat diye "Seni seviyorum." diyince bir anlamı olmuyor ama o iki kelimeye giden o süreç uzun ve zorluysa itiraf gelince tadından yenmiyor.
Nefret Oyunu da bu 3 maddeye sadık kalınarak yazılmış sanki. Karakterlerimiz Josh ve Lucy yayıncılık sektöründe çalışan, aynı ofisi paylaşan iki iş arkadaşı. Ama şöyle bir şey var ki birbirlerinden ölesiye nefret ediyorlar. Lucy'nin bilgisayar şifresi JOSHUADANSONSUZADEKNFRTEDYRM@ idi mesela. Gerçi bu sonsuza dek kısmı biraz tartışılır olmuş ama neyse biz kaldığımız yerden devam edelim :p İkisi arasında geçen her şey bir güç yarışı sanki. Mesela anlatıcımız olan Lucy'nin Bakışma Oyunu diye adlandırdığı bir oyun var. Kimin gözünü önce kaçıracağıyla ilgili. Birbirlerini sinirlendirecek hiçbir fırsatı geri çevirmiyorlar anlayacağınız. İkisi arasındaki atışmalar çok eğlenceliydi, kahramanlar zeki olunca diyaloglar da bundan payını alıyor tabi. Ben çok keyifle okudum, o kadar ki okurken sabahlamışım. En son şarjım bitti de uyudum :D
İkilinin nefret ayağına birbirlerinin her şeyini neredeyse bilmeleri de bayağı sevimliydi. Joshua bayağı düzenli bir tip olduğundan haftanın her günü gömleklerini belirli sırada giyiyordu ve Lucy'nin bu sırayı ezberlemiş olması ve günleri artık Josh'ın gömlek renklerine göre belirlemesi eğlenceli bir detaydı :D
Çoğu romantik kitapta olan yanlış anlaşılmalar sonucu yaşanan saçma ayrılıklar ya da travmalı geçmişe sahip erkekler benim gözlerimi devirmeme, kitaptan soğumama neden olur Nefret Oyunu bu konuda da farkını ortaya koyuyor ve aynı kategorideki romantik kitaplardan adımlarca öne geçiyor.
Sanırım anlamışsınızdır ama ben Nefret Oyunu'nu oldukça sevdim, okuması da hızlıydı. Tam yaz günü okunacak bir kitap. Eğer siz de eğlenceli, romantik bir kitap arıyorsanız aradığınız kitap Nefret Oyunu olabilir :))
Nefret Oyunu da bu 3 maddeye sadık kalınarak yazılmış sanki. Karakterlerimiz Josh ve Lucy yayıncılık sektöründe çalışan, aynı ofisi paylaşan iki iş arkadaşı. Ama şöyle bir şey var ki birbirlerinden ölesiye nefret ediyorlar. Lucy'nin bilgisayar şifresi JOSHUADANSONSUZADEKNFRTEDYRM@ idi mesela. Gerçi bu sonsuza dek kısmı biraz tartışılır olmuş ama neyse biz kaldığımız yerden devam edelim :p İkisi arasında geçen her şey bir güç yarışı sanki. Mesela anlatıcımız olan Lucy'nin Bakışma Oyunu diye adlandırdığı bir oyun var. Kimin gözünü önce kaçıracağıyla ilgili. Birbirlerini sinirlendirecek hiçbir fırsatı geri çevirmiyorlar anlayacağınız. İkisi arasındaki atışmalar çok eğlenceliydi, kahramanlar zeki olunca diyaloglar da bundan payını alıyor tabi. Ben çok keyifle okudum, o kadar ki okurken sabahlamışım. En son şarjım bitti de uyudum :D
İkilinin nefret ayağına birbirlerinin her şeyini neredeyse bilmeleri de bayağı sevimliydi. Joshua bayağı düzenli bir tip olduğundan haftanın her günü gömleklerini belirli sırada giyiyordu ve Lucy'nin bu sırayı ezberlemiş olması ve günleri artık Josh'ın gömlek renklerine göre belirlemesi eğlenceli bir detaydı :D
Çoğu romantik kitapta olan yanlış anlaşılmalar sonucu yaşanan saçma ayrılıklar ya da travmalı geçmişe sahip erkekler benim gözlerimi devirmeme, kitaptan soğumama neden olur Nefret Oyunu bu konuda da farkını ortaya koyuyor ve aynı kategorideki romantik kitaplardan adımlarca öne geçiyor.
Sanırım anlamışsınızdır ama ben Nefret Oyunu'nu oldukça sevdim, okuması da hızlıydı. Tam yaz günü okunacak bir kitap. Eğer siz de eğlenceli, romantik bir kitap arıyorsanız aradığınız kitap Nefret Oyunu olabilir :))
Keyifli günler!
Tags:
Kitap Yorumları
KİTAP YORUMLARI
kitap yorumu
Nefret Oyunu
Nefret Oyunu Sally Thorne yorum
The Hating Game
11 yorum
Haftanın günlerini gömlek sırasına göre düzenlemesi çok güzel değil mi ya *.* Kitaba biraz mesafeli bakıyordum. Beğenmeyeceğimi düşünüyordum ama yorumun beni ikileme düşürdü şuan. Bir düşüneyim ben o halde :D
YanıtlaSilBenim için çok imkansız bir uygulama :D
SilBüyük beklentilerle başlamazsan bence sen de keyif alarak okursun gibime geliyor :D
Bir blogda daha bu kitapla ilgili bir yorum okumuştum. Şimdi iyice merak ettim. Bir sonraki kitap alışverişim için favorilerime ekledim. :)
YanıtlaSilÇok da iyi yaptın ekleyerek bence :))) Tam yazlık okumaya uygun bir kitap. Umarım sen de benim gibi keyif alarak okursun :))
Silbu kitabı not ettim sanki okuyabileceğim bir tarzda :)
YanıtlaSilRomantik komedi seviyorsan, pişman olmazsın büyük ihtimalle :) Şimdiden keyifli okumalar :)
SilBayılırım romantik komedilere. Hatta şu an elimde olanlardan birini hemen okumak istedim :-)
YanıtlaSilYazın okumak için birebirler :)) Şimdiden keyifli okumalar o halde :))
SilÇok güzel gözüyor orijinal dilinde okumak daha da zevkli olabilir 😂😊
YanıtlaSilKlişelere bayılıyorum :D Kitapçıya gittiğimde baksam iyi olacak :D Teşekkür ederiim
YanıtlaSilçok güzel anlatmışsııın evet sevilir tabiii, bu kitap da aklımda olsuuun :)
YanıtlaSilBir merhaba, iyi günler ya da sağlıcakla kalın da kafi!